Eski defterlerimi karıştırırken askerde yazdığım yazıların bulunduğu bir tanesine denk geldim. Belki hiç kimse için bir şey ifade etmeyen ancak o anın yoğunluğuyla o zamanın duyguları ile yazılmış yazılar. Ben bile tekrar okuyabileceğimi düşünmezken bunları paylaşmak istedim.
Konu askerlik olunca da belirmek isterim bir piyade olarak 6 ay kısa dönem yaptım, risksiz bölgelerde. Affınıza sığınarak askeriyede en çok duyduğum ve meşhur olan bir sözü paylaşmak istiyorum: "S*kerler ama zamanı durduramazlar."
11.11.2016 Mamak
Hayatımda bir çok şeyi her insanda olduğu gibi ben zorlaştırmıştım. Yanlış nitelendiremeyeceğim bir çok karar aldım. Bunların sonunda şu an bulunduğum yerdeyim. Yıllarca sadece cezaevi ile aklımda kalmış olan Mamak'ta bir tugayda bir taburun bir bölüğünde 60 kişinin yattığı 4. koğuşta 194 numaralı yatakta bir TSK envanteri olarak 10. günümü geçiriyorum.
13.11.2016 Mamak
Koğuşun karanlığında hiçbir şey görmeden yazıyorum bu satırları. Hayatımda yaptığım gibi hiçbir şey görmeden sadece camdan sızan ayın cılız ışığı ile. Yazmak, bırak yazmayı düşüncelerimi aktarmak bile hep zor olmuştur benim için. Kalıp düşüncelerle çocukluğumdan üzerimde kalan kabukla baskılanmış. İçimden geçenlerden hep korkmuşumdur. Anlatamamışımdır en yakınlarıma bile. Yargılardan çekinerek düşüncelerden korkmuşumdur. Şimdi daha iyi anlıyorum korkusuz olmanın ne demek olduğunu, paylaşmanın ne denli önemli olduğunu. Belki bir insana belki karanlık bir koğuşta deftere. Bu yazdıklarımı kimse okur mu ya da hayatım boyunca ben bile okur muyum bilmiyorum. Ama paylaşmak istiyorum korkusuzca. Neden geldiğimi ya da niye olduğumu bilmediğim bu dünyada mutlu olmak istiyorum sadece, bencilce.
14.11.2016 Mamak
Her zaman farklı insanlar, farklı ortamlar görmek insanın ufkunu genişletir. Biz hep yurtdışına gitmeyi bu konuda öncelikli örnek gösteririz. Ancak askerlik de bu durumun görülebileceği güzel yerlerden biri. Hiç tanımadığın insanlarla bir aradasın. Bazıları çok iyi anlaşabileceğin bazıları ise gördüğün yerde gırtlağına sarılmak isteyeceğin insanlar... Herkes uyanıkken yazmak ne kadar zormuş...
17.11.2016 Mamak
Hayatımda hiç soğuktan bu kadar şikayet etmemiştim. Belki bu denli soğuk yaşamadım ya da daha öncekileri unuttum. Hoş, unutmak her zaman kendimde şikayet ettiğim şeylerdendir. Ya da her seferinde unuttuğumu zannediyorum. Bu ikilemler ve kararsızlıklar hayatımın her alanını ele geçirdi. En net şekilde verdiğim kararlardan bile sonra emin olamaz hale geldim. Bu insan doğasının getirdiği bir özellik midir yoksa bir karaktersizlik belirtisi mi ? Bunu kim bilip söyleyebilir acaba. Çok hasta hissediyorum kendimi üzgünüm...
18.11.2016 Mamak
Neler söylemek insan, içinden neler geçer de dökemez kelimelere. Hele de yazmak olunca çok daha zor bu iş. Hangi kelimeler ile anlayayım bu yatağın soğukluğunu ya da kafamdan geçen bin bir düşünceyi, zifiri karanlıkta yazmaya çalışmayı.
20.11.2016 Mamak
Kafandaki karmaşayı anlatmak ne kadar zordur. Hayattaki hiçbir şeyde kesinlik ve kararlılık yoktur. Mutluluk, mutsuzluk, korku, sevinç, hayal kırıklığı, ümit..vs hiç bir zaman tek başına bir anlam ifade etmiyor. Evrende madde bile zıtlık üzerine kuruluyken her şeyi birbirinden bağımsız düşünmek ne kadar anlamsız. Anlayamıyoruz ki sadece okuduğumuz ya da duyduklarımızla. Yaşamdan nasıl emin olabiliriz ki, özgürlüğün ne olduğunu kaybetmeden nasıl anlayabiliriz. Peki esareti yaşamamış biri özgürlüğü tam olarak bildiğini zannedebilir mi ? Nedir doğru olan nedir yanlış olan, neyi nasıl tanımlayabiliriz. Doğru bilgi gerçekten var mıdır? Varsa biz bilebilir miyiz?
22.11.2016 Mamak
Yazmak istiyorum. Ne yazacağımı bilmeden. İçimden o kadar karmaşık duygular geçiyor ki dile getirmek çok zor. Hastayım, halsizim bir an önce gitmek istiyorum. Zor gelen görev ya da etrafımdaki insanlar değil, bu gerçekten pis ortam ve hastalıklar. Her gece birimiz acile kaldırılıyoruz. Bu eziyet bir an önce bitmeli. Bu ortamda kimse kendisine bakamaz. Zaten kendimizden başka birinin de baktığını düşünmüyoruz. Koğuşlarda çok basit önlemler alınabilir. Temizlik yaptığımız paspaslar hastalık saçıyor resmen. Kötü olduğumuzda içebileceğimiz sıcak bir şey bulmak bile zor. 20 gündür giydiğimiz kamuflajlarla yattığımız kaktığımız yerleri hiç saymıyorum bile. Her gelen bu eziyeti çekecek ve kimsenin umrunda değiliz çünkü sadece kuru gürültü yapıyorlar.
02.12.2016 Kıbrıs
En zor şeydir güvenmek. Öncelikle hayata güvenemezsin, karşına çıkaracaklarına. Sonra insanlara, çevrendekilere, okul ve iş arkadaşlarına bazen en yakın akrabalarına bile. En kötüsü yeni ortamlara girdiğinde tanıştığın insanlar. Hayatta en çok bütün insanlara güvenerek zarar gördüm. Burada da bunu yaşamaktan korkuyorum. Tedirginlikle insan nereye kadar yaşayabilir. Bize iyi davranan insanlara hep şüpheyle yaklaşmak ne kötü şeydir. Aynı yerde yattığın zamanı geldiğinde canını emanet edeceğin insanlara. Güvenmek korku verici. Nereye kadar böyle gidebilir ki. Bu korku paranoyaklığa sebep olur mu ? Belki benden bir RDM vakası olur mu ? Yoksa yersiz mi abartıyorum? Galiba bunun cevabını asla öğrenemeyeceğim.
Comments